DOKTORCLUB AWARDS 2020

Yılın Özel Hastaneler ve Sağlık Kurumları Ödülleri - Yılın Sosyal Sorumluluk Projesi Finalisti

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı


Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı

BEZMİALEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
PARKİNSON HASTA OKULU

Parkinson hastalığı
ilk kez 1817 yılında İngiliz doktor James Parkinson
tarafından “Titrek Felç” adıyla tanımlanmıştır. O nedenle onun adı ile anılmaktadır.  

Parkinson hastalığı hareketlerde yavaşlama, ellerde titreme,
kaslarda katılık ve duruş ve denge bozukluğuyla giden ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Her ne kadar hastalık titreme hastalığı olarak bilinse de aslında hastalığın olmazsa olmaz bulgusu hareketlerde yavaşlamadır ve hastaların yaklaşık %20-25’inde hiç titreme olmaz.  

Parkinson hastalarında bu bulgular dışında yaygın ağrılar, gece
uykuda konuşma, canlı rüyalar görme, aşırı terleme, koku alamama, kabızlık, idrar kaçırma, gün içinde aşırı uykululuk gibi çok sayıda hastanın günlük hayatını ciddi boyutta etkileyen yakınmalar da olur.  

Ayrıca hastalığın ilerleyen evrelerinde hastaların bazılarında
mevcut Parkinson has tal ıklar ına demans da eklenmektedir.  

Parkinson hastalığı genellikle 65 yaş üzerinde görülse de genç yaşta başlayan vakaların sayısı da her geçen yıl artmaktadır.  

Tüm Parkinson hastalarının yaklaşık %5-15’i genetiktir ve kişinin 1.derece yakınında Parkinson hastalığı varsa o kişide Parkinson olma riski yaklaşık 2-3 kat artmaktadır. Erkek kadın oranı 3/2 gibidir ve bugün için ülkemizde yaklaşık 150-200 bin civarı Parkinson hastası olduğu düşünülmektedir.
 

Maalesef bugün için hastalığın ne önleyici ne de radikal bir
tedavisi bulunmamaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tedavi sadece medikal tedaviler dediğimiz ağızdan, cilt altına veya bağırsaklar doğrudan verilen ilaçlar ile yapılmaktadır.  

Diğer bir tedavi şekli de halk arasında beyin pili olarak adlandırılan derin beyin stimülasyonu ameliyatıdır. Ancak bu tedavilerin hiçbiri hastalığı tam olarak geçirmemekte ve hastalarda çok sayıda yan etkiye neden olmaktadır. Ama bu arada da Parkinson hastalığı tüm bu tedavilere rağmen alttan alta ilerlemeye devam etmektedir.
 

Yukarda da belirtildiği gibi hastalığı durduran veya geçiren
bir tedavi henüz bulunamamıştır. Hastalığı yavaşlatan en önemli şey düzenli olarak yapılan farklı tipte egzersizlerdir. Örneğin pilates, yoga ve fizik tedavi ve rehabiltasyon gibi egzersizler hastaların hem kas katılıklarını ve ağrılarını azaltmakta hem de uyku düzenlerine, morallerine, bağırsak düzenlerine oldukça iyi gelmektedir. Bu konu ile ilgili hem ülkemizde hem de dünyada yapılmış çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Ayrıca bu hastaların hepsinde hastalığın başından itibaren ses kısıklığı olmakta ve solunum sıkıntıları olmaktadır. Ses terapileri ve nefes egzersizleri hastalara bu konuda çok yardımcı olmaktadır. Halen kendi kliniğimizde de bu konu ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Yine hastaların birbirleri ile olan etkileşimleri, sosyalleşmeleri de hastalara oldukça olumlu olarak yansımaktadır. Bu nedenlerle böylesi tedaviler hastalığın tedavi sürecinde mutlaka ve mutlaka yerini almalıdır. Tüm bu amaçlarla  kurduğumuz Bezmilalem Üniversitesi Tıp Fakültesi Parkinson Hasta Okulunun bazı önemli özellikleri bulunmaktadır.

Bunlar;
Türkiye'deki ilk ve tek Parkinson okulu olması
Okulumuzda yoga, pilates, ses terapisi, fizik tedavi rehabilitasyon ve nefes terapilerinin konularında uzman kişiler tarafından yapılıyor olması
Okulun her türlü gereksinimleriyle ilgilenen bir hocaların okulun başında olması
Sürekliliğinin olması (yaklaşık 2 yıldır devam etmekte) Hastalardan hiç bir ücret talep edilmiyor olması