Finalistlere Dön

DOKTORCLUB AWARDS 2025

Yılın Sağlık Profesyoneli Ödülleri - Yılın Yenilikçi Eczacısı Finalisti

Doç. Dr. Meliha Ekinci


Doç. Dr. Meliha Ekinci

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Radyofarmasi Anabilim Dalı 2008-2013 yılları arasında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde lisans eğitimimi birincilik derecesiyle tamamladım. Aynı yıl Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Radyofarmasi Anabilim Dalında başlayan lisansüstü eğitimimi (Yüksek Lisans ve Doktora) 2021 yılında tamamladım. Radyofarmasi Anabilim Dalında, 2014-2023 yılları arasında Araştırma Görevlisi, 2023-2023 yılları arasında Dr. Öğretim Üyesi ve 2023 yılından itibaren de Doçent olarak görevimi sürdürmekteyim. Radyofarmasi alanında, uluslararası bilimsel hakemli dergilerde 18 adet SCI olmak üzere toplam 48 adet makalem olup, h-indeksim 12’dir. Meme Kanserine Hedefli Lapatinib Ditosilat İçeren Nano Yapılı Lipit Taşıyıcı Sistemlerin Geliştirilmesi ve Hedeflendirme Etkinliğinin in vitro Olarak Değerlendirilmesi Küresel çapta ölüme en çok neden olan kanserin, erken evrede tanısı ve etkili bir şekilde tedavisi; tedavinin masrafını, süresini ve ölüm oranı riskini önemli derecede azaltmaktadır. Radyolojik görüntülemeler, morfolojik değişikliklere dayandığı için hastalığın erken evresindeki görüntülemede yeterli olamamaktadır. Fakat, nükleer tıp görüntülemeleri, fizyolojik değişikliklerin tespitine dayandığından erken evrede teşhise imkân vermektedir. Meme kanseri, kadınlarda ilk sırada görülen kanser türü olduğundan, meme kanserinin erken tanısı büyük önem taşımaktadır. Meme kanseri olgularının %30’unda insan epidermal büyüme faktörü reseptörü 2’nin (HER2) aşırı derecede arttığı görülmektedir. Bu özellik, HER2 reseptörünü meme tümörü dokusunu hedefleme amacı ile kullanılabilecek muhtemel bir hedef haline getirmektedir. HER2-negatif meme kanseri ile karşılaştırıldığında, HER2-pozitif kanserler, genellikle daha düşük hasta sağkalım oranlarına yol açan kötü diferansiye ve yüksek dereceli olma eğilimindedir. HER2, kanser hücrelerinin hayatta kalmasında çok önemli bir rol oynadığından, küçük moleküllü tirozin kinaz inhibitörleri dahil olmak üzere birçok ilaç için terapötik bir hedef haline gelmiştir. Lapatinib ditosilat, HER2 pozitif metastatik meme kanserinin tedavisinde kullanılan FDA onaylı bir tirozin kinaz inhibitörüdür. Bu bilgiler ışığında projemizin amacı, ülkemizde ve dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanserinin erken tanısında kullanılmak üzere, hedef hücrelerde yüksek tutulum göstererek sintigrafik ayırımın iyi, sağlıklı hücrelerdeki radyasyon hasarının düşük olacağı, nükleer onkoloji hastalarında tanı amacı ile kullanılabilecek, SPECT görüntülemeye uygun, 99mTc ile işaretli lapatinib ditosilat yüklü nano yapılı lipid taşıyıcı sistemleri içeren yeni bir radyofarmasötik geliştirmektir. Projemizde ilk olarak lapatinib ditosilatın hedef hücrelere (HER2 içeren meme tümörü hücreleri) daha etkin bir şekilde ulaşmasını sağlamak üzere nanotaşıyıcı bir sistem içinde verilmesi için çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, nano yapılı lipit taşıyıcı sistemler yüksek hızda karıştırma/ultrasonikasyon yöntemi kullanılarak hazırlanmıştır. Bir dizi kontrollü deney serisi gerçekleştirilerek çeşitli parametrelerin etkisinin değerlendirildiği çalışmalarda, fizikokimyasal karakterizasyon ve yüzey/morfolojik özellik analizleri ile ideal formülasyon koşulları belirlenmiştir. İdeal özelliklere sahip nano yapılı lipit taşıyıcı sistemlere lapatinib ditosilat yüklenmiştir. Lapatinib ditosilat yüklü nano yapılı lipit taşıyıcı sistemlerin fizikokimyasal karakterizasyon analizleri sonucunda, uygun partikül boyutuna (52,0±1,01 nm) ve dağılımına (0,3±0,04), zeta potansiyeline (-37,1±2,83 mV) ve yüksek enkapsülasyon etkinliğine (%65,12) sahip olduğu görülmüştür. SEM görüntülerinde nanotaşıyıcı sistemlerin küresel özelliklere sahip olduğu tespit edilmiş ve hızlandırılmış stabilite çalışmaları kapsamında fizikokimyasal özelliklerinin değişmediği bulunmuştur. Lapatinib ditosilat içeren nano yapılı lipit taşıyıcı sistemler, SPECT görüntülemeye uygun olacak şekilde 99mTc radyonüklidi ile uygun koşullarda başarıyla radyoişaretlenmiş ve radyofarmasötik için gereken tüm kalite kontrol testlerine tabii tutulmuştur. Radyoişaretli nanotaşıyıcı sistemlerin işaretleme verimlerinin 5. dakikadan itibaren %99’un üzerinde olduğu ve 6 saat boyunca stabil olduğu bulunmuştur. 99mTc ile işaretlenen lapatinib ditosilat içeren nano yapılı lipit taşıyıcı sistemler ile in vitro kalite kontrol, sitotoksisite ve hücre kültürü çalışmaları yapılmıştır. 99mTc-lapatinib ditosilat-nano yapılı lipit taşıyıcı sistemlerin Tümör/Sağlıklı hücre tutulum oranları MCF-7 (insan meme kanseri hücreleri), 4T1 (fare meme kanseri hücreleri), MDA-MB-231 (üçlü negatif meme kanseri hücreleri) ve MCF-10A (insan sağlıklı meme hücreleri) hücre hatları kullanılarak yapılan çalışmalar ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Gerçekleştirilen in vitro hücre tutulumu çalışmaları sonucunda, 99mTc-lapatinib ditosilat-nano yapılı lipit taşıyıcı sistemlerin kanserli hücrelerde sağlıklı hücreden çok daha yüksek bir tutulum gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, MTT analiz sonuçlarına göre nanotaşıyıcı sistemlerin tüm hücre hatlarında sitotoksisite göstermedikleri görülmüştür. Oldukça başarılı sonuçları olan bu projemize, ürünün ticarileştirilebilmesi ve piyasaya sunulabilmesi için 99mTc ile radyoişaretlemeye hazır (ready-to-use) soğuk liyofilize kitlerin hazırlanması ve meme kanseri taşıyan nude farelerde gerçekleştirilecek biyodağılım çalışmaları ile devam etmekteyiz. İlaç, tıbbi cihaz ve tanı kitinde yerlilik oranımız dışa bağımlılık oranına kıyasla daha düşük seviyededir ve bu dışa bağımlılık finansal açıdan ülkemize ciddi bir yük getirmektedir. Proje çalışmaları kapsamında, erken evre meme kanseri tanısında kullanılmak üzere HER2 reseptörüne spesifik olarak tasarlanmış, SPECT görüntülemeye uygun, hücresel düzeyde tanı imkânı veren yerli ve milli nanoyapılı, tirozin kinaz inhibitörü içeren bir radyofarmasötik geliştirilmiştir. Bu sayede, yerli radyofarmasötiklerin üretimi alanında yapılacak Ar-Ge çalışmaları, teknoloji transferinin gerçekleştirilmesi, yatırım ve tesisleşmeyle hem sağlık hem de ekonomi açısından ülkemizin refah düzeyine katkı sağlanacaktır. Projede kullanılan tekniklerin ilaç endüstrisi açısından da uygulanabilir olması, yüksek ölçekli üretime uygun, etkin ve güvenilir yeni bir radyofarmasötik üretimine imkân verebilecektir. Böylelikle geliştirilen radyofarmasötik formülasyonları ilaç endüstrisi kullanımına soğuk kit olarak bir ürün halinde sunulabilecektir. Literatüre tamamen yenilik getiren ve laboratuvar ölçekli üretimi tamamlanan radyofarmasötiğin ticari preparat olarak kullanımı için gerekli çalışmaların tamamlanması ve endüstri partneri arayışımız devam etmektedir (THS 4-5 seviyesi). Klinik çalışmalar tamamlandığında geliştirdiğimiz radyofarmasötiğin meme kanseri tanısında kullanımının ve meme kanseri hastalarında tedaviye verilen yanıtın değerlendirilmesinde etkin bir rol oynayacağı düşünülmektedir. Ayrıca proje kapsamında geliştirilen ve hedefe özgünlüğü kanıtlanan farmasötik kısmın tedavi edici bir radyonüklid ile işaretlenerek meme kanseri tedavisinde de kullanım potansiyeli bulunmaktadır. Proje numarası: 31900